Şubat 2020

ERDAL ÖZ ANMASI/METİN CENGİZ

  ERDAL ÖZ ANMASI Günaydın dünya günaydın insanlık Bakın her yerde çeşit çeşit pencere Kimi sonuna kadar açık, ışıklı Kiminde kalın bir perde   Günaydın kardeşim günaydın Türkiye Gözlerimden serçeler geçiyor Güneşin battığı yerden doğduğu yere Her insanın bir aydınlığı var Kimse kalmasın hücrede   Sayfa sayfa güneşler saçmam bundan Bundandır adanmışlığım kitaplara Ben de tattım iyi bilirim ruhunu Düşmanım bile vurulmasın zincire   Hadi şerefine hürriyetin Bir yudum rakı daha içelim  

Continue Reading →

Unutmama İmgesi Üzerine Yavuz Özdem İle Söyleşi

            Selenay Koçer: Sayın Yavuz Özdem, daha önce Varlık Dergisinde  Yalancı Kesinlik’teki şiirleriniz üzerine söyleşi yapmıştım sizinle; şimdi de  son şiir kitabınız, Unutmama İmgesi için birlikteyiz. Yaklaşık bir yıl içinde ikinci söyleşi.  Şiirlerini tanıdığım, takip ettiğim bir şairle, hem şiirlerini; hem de genel olarak şiiri konuşmak  benim açımdan mutluluk verici. siz ne düşünürsünüz bu konuda? Yavuz Özdem: Ne güzel, ne mutlu. Size de peşin peşin teşekkür ederim. İçinde şiir olan söyleşiler bunlar. Cemal Süreya, gençlerin yazdığı şiirleri okumayan şairlerin çok şey kaybedeceklerine yakın şeyler yazmış veya söylemişti yıllar önce. Ben de kendi adıma - şiirlerini...

Continue Reading →

Metin Cengiz Şiiri Üstüne/Çayan Okuduci

                                  Metin Cengiz 80 sonrası dönemin önemli şairlerinden. İlk iki kitabı Bir Tufan Sonrası (1988) ve Büyük Sevişme (1989) için sonradan geliştirdiği şiirinin bir girizgâhı diyebiliriz. Bu sebeple bu yazıda 1980'li yılların hemen öncesinde yazıldığı anlaşılan ilk iki kitap üzerinde duracağız daha çok. Dilinin nereye evrileceğini, nasıl bir yol izlediğinin ipuçlarını taşıyor ve poetikasının temellerinde neler olduğunu gösteriyor bu ilk iki kitap. İlk iki kitapta denilebilir ki Cengiz, daha çok anlatmak istediğine yoğunlaşıyor; ne mesaj vermek istiyorsa -Marksist bilincin de etkisiyle- ve nasıl bir...

Continue Reading →