“Hayat Bir Düş” modern şiirin öncülerinden Metin Cengiz’in en son çıkan şiir kitabı. Şiirleriyle özgün çizgisini ortaya koyan Cengiz, kitabının giriş bölümündeki “Poetikam” metninde bizlere şiire ilişkin görüşlerinden bahsederken kendi varlığını şiirle nasıl inşa ettiğinin hikâyesini de anlatıyor. Ben de Metin Cengiz’in bu hikâyesine elimden geldiğince yakından bakmaya çalışacağım. Esma Özlen- “Şiir de varlık gibi olmalı.” Şiirlerinizde genel olarak anlamı Ben’e yüklüyorsunuz. Ben, hakikat arayışı içinde imgeden imgeye koşup duruyor. Şairin işi mutlak bir hakikat arayışı ise bunu imgelerle ontolojik bir derinliği ifşa edecek şekilde nasıl yapabilir? Metin Cengiz-Sevgili Esma, varlıkla ilgili sahici bir şiire ulaşmanın biricik yolu şairin kendi...
Hayat Bir Düş Üstüne/Çayan Okuduci
Çayan Okuduci-Son kitabınız Hayat Bir Düş ve ilk kitabınız olan Bir Tufan Sonrası (1988) Adlı kitabınızın arasında 30 yıl geçmiş, çeyrek asırdan daha fazla bir zaman, bu zaman içinde; antolojiler, eleştiriler, yayıncılık, dergicilik, ödüller, festivaller, çeviriler, yazılar ürettiniz, ödül komitelerinde bulundunuz. Bunca çalışma, üretme, pratikten sonra insana bir yorgunluk düşer hem şiirine hem de bedenine, fakat sizin son kitabınızda çok genç dizeleri, heyecan verici şiirleri okuyoruz. Bize bu uzun soluklu, sabır ve direnç gerektiren yolculuktan bahseder misiniz? Metin Cengiz-Ben şiirin doğuştan getirilen yetenek kadar bir çalışma, masa başında bir özel zaman ayırma ürünü olduğuna inanırım. Elbette bu ikisi yeterli değil....
Alicja Maria Kuberska
Alicja Maria Kuberska; 1960 Polonya doğumlu şair, yazar, gazeteci, editör. Şiirleri çok sayıda antoloji ve derginin yanısıra Amerika, Avustralya, İngiltere, Belçika, İtalya, Kanada, İsrail gibi ülkelerde yayımlanmıştır; Polonya, Amerika, Fransa ve İtalya’da çeşitli ödüllere değer görülmüştür. Şiirlerini hem Polonyaca hem de İngilizce yazıyor. Felsefe, psikoloji, sanat ve modern bilimlere olan ilgisi şiirlerine yansımıştır. Sosyal problemleri ve insan hayatının her boyutunu çok yalın bir dille işler, derin bir tefekkür için okurun zihnini hazırlayan çarpıcı bir yetenek sergiler. Çalışmalarında modern toplumu ve toplumdaki önyargıları konu edinirken, kavrayış ve iç görüyü hayatın fiziksel, duygusal ve ruhsal alanlarında incelikle kullanır. Uluslararası yazarlar birliğine üyedir.
Müesser Yeniay ile Şiiri Üstüne…/Çayan Okuduci
"Dil mühendisliği, duygu hassasiyeti ve hakikati görme arzusu ile şair, aslında tüm insanlık için manevi bir sığınak ve hatta saray kurmuş olur." Müesser Yeniay şiirini, şiire bakışını yazdığı teorik ve poetik yazılarda okuduk, okuyoruz. Şiirinizdeki kadın hürriyeti ve kadınlar üstündeki sınıfsal ve ideolojik baskılara direnişi sıkça ve bir ödev gibi işlediğinizi son kitabınız olan Sevgiliyle Daimî Konuşma'da da okuyoruz. Satır aralarında mesajlarınızı okuyucuya ulaştırıyorsunuz. Kitabın önsözünde ilk cümleniz şöyle: şiir, bir sonuçtur, diyorsunuz. Bize Sevgiliyle Daimî Konuşma'daki sonuçlardan bahseder misiniz? Sevgiliyle Daimî Konuşma adlı son şiir kitabımın giriş yazısı olan “Şiir Yazma Politikaları ve Bir Şiirin Doğuşu”...
Selenay Kübra Koçer şiiri üstüne/Çayan Okuduci
BAZEN BİR ŞİİR…/ Yavuz Özdem Elbette; (herkesin) bazen bir şiir(i)…vardır. Sadece şiiri mi; bazen (herkesin) bir şiirden, bir bölümü, bölümcesi, ikiliği, dizesi…vardır, bulunur ve kıymetlidir. Hayat, o şiirde, o şiirle kılık değiştirir ve biz tanık oluruz bu kılık değiştirmeye…Şiirin her okunuşta farklı gelmesi; çağrış(tır)ım alanlarının genişlemesi, bu kılık değiştirmeden başka nedir ki….Hem şiir-yaşam bütünlüğü başka nasıl tanıtlanır ki… Benim bu sayıdaki ‘bazen bir şiir’im, Selenay Kübra Koçer’in ikinci şiir kitabı olan Göç Yolları’nda (Şiirden-2018) karşıma çıktı: ‘Gölgede Kalan Balığın Hikayesi’. İşte hayatın kılık değiştirmesine de bu şiirle tanık oldum. Tam da şiirin ‘Gizlice sıyırıyor eteklerini deniz/beni çağırıyor’ dediği yerde. Bu ikilik...
şiirist 2019, 1. Şiirden Uluslararası İstanbul Şiir Festivali
İstanbul'da yeni bir şiir festivali. Şiirden Yayıncılık ve Şiirden Dergisi'nin girişimi ve şiirsever şair ve dostların desteğiyle... 18-21 Nisan'da, Barış Manço Kültür Merkezi'nde, 19 Nisan saat 15-18.
#Kapitalizme Direnmek/Metin Cengiz
Freud'ün "Nereye gittiysem bir şairin benden önce oraya uğramış olduğunu gördüm" sözü bugün şairlerin geliştirmesi gereken poetika hakkında temel bir düstur gibi. Ancak o günden bu yana değişen koşullarla bu düstur tersine düşünülmeli. Şöyle ki... Freud o gün, şairlerin şiirleriyle kendisinin el attığı konuları bir içgörü olarak incelediğini ima ediyordu. Şimdi ise şairlerin artık bu konuların bilincinde bir poetika geliştirmeleri gerektiğinden söz ediyorum. Yani mesele tersine bir durum almıştır. Şiirin felsefeyle, siyaset bilimiyle, toplumbilimle, psikiyatri ile.. kısaca diğer disiplinlerle olan ilişkisini bilmeden günümüzü okumak mümkün değilken, günümüzün şiirini yazmak hiç mümkün değil. Şairlerin artık gerçekliği daha derinden kuşatmak, gerçeklik...
KADINLAR GÜNÜ MANİFESTOSU/MÜESSER YENİAY
Kadınlar günü yaklaşıyor.. Kadınları yalnızca “anamız bacımız” edebiyatı üzerinden tanıyanlar için, şehirleri kadına benzetenler için, dilinde kadını “duhul edilen bir nesne” olarak görenler için, onu şekilcilik korsesinde durmadan küçültenler için, onu evin içine kapatıp ona yemeğin içinde dolanan kepçe rolünü biçenler için, rahmini bir poşet gibi kıvırıp sokaklara atanlar için, kullandığı hijyen ürünlerine vergi koyanlar için, yazdığı şiirleri bir edebiyat metni değil bir fener yakma olayı olarak görenler için, bedenini devlete zimmetleyenler, onu damızlık olarak kullananlar için, bedenine baktığında seven bir kalp yerine meme, vulva görenler için, kadının uysallığına bir ödev olarak bakanlar için, aşk maşasıyla kadını zapt u rapt...
Yahya Kemal-Ece Ayhan Şiirinde Sapmaların Neliği/Yavuz Özdem
YAHYA KEMAL’DEN GENÇ ŞAİR’E ŞİİR DİLİNDE SAPMALAR Şiir dili ve sapmalar (déviation) hattında, imgeyi, imgeli söyleyişleri bir nevi ‘sapma’ saymak, zorlama bir yorum olsa da; hepten yanlış da dedirtmez. Bilindiği üzere tek gayesi iletişim olan gündelik dil, her türden benzetme, eğretileme, mecaz… gibi alanlarda bir konsensüs (uzlaşı, oydaşma) arar ve bunu esas alır; ama şiir kendi benzetme, mecaz, eğretilemelerini -bu uzlaşıları dikkate alsa da -kendi isterlerine uygun yapar. Bu konularda kimi dilcilerin ‘günlük dille, şiir dili arasındaki başlıca fark sapmalardır.’ tespiti de ‘iddiamı’ destekler mahiyettedir. Sözgelişi at oynat(mak), memleketin her köşesinde aynı (uzlaşılan) anlama (keyfince, istediği gibi) gelirken; “Serin esmer...
MÜESSER YENİAY’IN ‘SEVGİLİYLE DAİMİ KONUŞMA’SI/ VARLIĞIN KARMA DUYUMU/ONUR AKYIL
“Sevgiliyle Daimi Konuşma” Müesser Yeniay’ın son şiir kitabının adı. Müesser Yeniay, ülkemiz şiir okurunun şiirleri kadar çeviri ve eleştiri çalışmalarıyla da tanıdığı bir isim. Bununla birlikte Yeniay’ın dünyanın birçok yerinde yayımlanmış kitapları bulunuyor. Şair katıldığı uluslararası festivallerde de ülkemizi temsil etmekte. Dolayısıyla genç yaşına rağmen ciddi bir birikime sahip bir şiir uğraşçısıyla karşı karşıyayız. Böyle bir durum elbette Yeniay’ın yeni şiirlerinde de karşımıza karma bir kültürel kodlar zinciri çıkıyor. Yeniay’ın “Sevgiliyle Daimi Konuşması” varlığın dinsel göndermelerinden, kadınlık çağrışımlarına uzanan ilginç bulunabilecek şiirlerle dolu, ilginç bir çalışma. Elbette karma kültürel kodlar şiirlere vurucu bir söylem olarak sızmış. Bu doğal. Bilginin,...